Zafer Bayramı Türkiye’mizin hürriyete kavuştuğu gün.Kordondayım gösteriyi izliyorum.Kordonda bir bankta oturuyorum. Yanıma bir adam gelip çıtır çıtır Çekirdek çıtlatıyor, kabuklarını yere atıyor. O ‘da gösteriyi izliyor.Dayanamıyor soruyorum.
“Müslüman mısınız?”
“Elhamdülillah Müslümanım”.
“Peki iyi bir müsiüman olmak için neler yapıyorsunuz? ”
“Oruç tutuyorum. Namaz kılıyorum, 65 yaşımda hacca gitmeyi planlıyorum
Eh, bence iyi bir müslümanım yani”.
Bunu derken, elindeki (oruç tutmasına rağmen),
içtiği suyun pet şişesini yere atan bu baya yine soruyorum.
“Cennete inanıyor musunuz?”
“Hâşâ, tabii inanıyorum”
“Cennet nedir?”
“Masmavi bir su düşünün”
“Deniz gibi mi?”
“Evet deniz gibi, yemyeşil bir vadi, ağaçlar, çiçekler, tertemiz, pırıl pırıl
Dert yok, keder yok, herkes mutlu”
“Peki bu dünyada bunu neden başaramıyoruz sizce?”
“Eh, bu ayrı, o ayrı.
Burada tabii ki cennet olamaz, çünkü burada iyi yaşarsan ancak ahiretteki cennete Gidebilme hakkına sahipsin”
“Bakın şu güzelim masmavi denize. Bakın yemyeşil ağaçlara, çiçeklere.
Birde sizin yere attığınız çekirdek kabuklarına ve o plastik pet şişesine bakın, görüntüyü bozan, doğayı kirleten.
Allaha inanıyorsanız, müslümansanız, Allahın yarattığı bu güzel doğayı kirletmek günah değil mi sizce? Neden ille de ölünce cennete gitmeyi umut ediyorsunuz.
Cennet buradayken.Bu cennetin kıymetini bilmeyeni Allah neden diğer cennete götürsün?”
“Git başımdan yahu, bela mısın nesin.. .diyerek ayrılıyor yanımdan”.
Aynı akşam. Zafer Bayramını kutlamak için Türk müziği olan bir geceye katılıyorum.
Gençler, orta yaşlılar, herkes orada gibi.Girişte bir Türk bayrağı veriliyor.
Havai fişekler, milliyetçi şarkılar, hepimizin bayrakları sallamamız, tüm duyguların bir araya geldiği an. Türkiye için ağlıyorum ve gülüyorum.Orhan Gencebay’ın parçası çalınıyor.
Ve Orhan abimiz diyor ki: “dostluk için, aşk için, hayat için, batsın bu dünya… herkeste eşlik ediyor.
Ve ben düşünüyorum, acaba bu adam ne söylediğini biliyor mu? Bütün bu güzellikler için, neden batsın bu dünya kardeşim?
Müslüman mısın?
Elhamdülillah müslümanım.
Türk müsün?
Ne mutlu Türküm diyene.
Peki müslümansan, nasıl verdiğin sözü tutmazsın?
Müslümansan, nasıl Allahın verdiği cana;
köpeğe, kuşa ve daha da, insana kıyabilip canını acıtırsın.
Nasıl yalan söyleyebilirsin.
Kuran insan sevgisiyle, dürüstlükle, temizlikle dolu değil mi?
Bir gün annem beni yıkarken,?daima tertemiz olman lazım”, demişti.
“Peki kafamın içini nasıl temiz tutacağım?”, diye sorduğumda.
“Sadece temiz düşüncelerle” cevabını verdiğinde 8 yaşındaydım ve 38 yaşında hala bu cevapla doğan bir sürü sorularla meşgulüm.
Türkiye’yi seviyorsan, Türk olmakla mutluysan, bu ülkenin kıymetini bilmeyip, denizi, yol kenarlarını, koyları, sokakları şişeler,
plastik çantalar, çöp ile doldurmak,bu nasıl Türkiye’yi sevmek?Müslümanlığa laf söyletmez kimse.Türklüğe, toz ve kıl kondurul-mazken, Türkiye nasıl kirletilebiliyor?.Yönetmen Nuri Bilge Ceylan, Cannes festivalinde ödül aldığında, “Yalnız ama güzel ülkem” demişti, ve bütün Türkiye çok duygulanmıştı.
Gerçekten yalnız mı?
Ya da bu yalnızlık, Avrupa’nın,
Amerika’nın, Asya’nın, Rusya’nın suçu mu?
Yoksa bu ülkeyi yalnızlığa mahkum eden Türkler mi?
Gördüğüm kadarı ile islam dininin en büyük düşmanı müslümanlar olmakta.
Dinin güzelliğini gösteremedikleri, yaşayamadıkları için. Türkiye’nin de en büyük düşmanı Türkler gibi görünüyor.
Güzel ülkenin kıymetini bilemedikleri için. Koruyamadıkları için.
Doğa güzelliğini, ticari amaçla beton yığınına çevirdikleri için.
Allah Türkiye’ye dünyadaki en güzel yeri vermiş. İklimi, doğası, verimli toprağı.
Kıymet kaybedilince bilinirmiş. Kaybetmeyelim. Sevelim sevdirelim, koruyalım, temiz tutalım.
Hâlbuki Türk halkı en sevecen en yardımsever halk. Dünyanın neresine giderseniz gidin, Türk halkı kadar samimi, iyi ve cebi boş olsa da ruhu zengin, bir halk tanıyamazsınız. Keşke, insanlar birbirine verdikleri ilgiyi doğaya da verseler, sokaklarına da, denize de, kuma da. Bizi güzel canlı yapan doğa.
Düşünün sonumuz toprak…
İlle de toprak olunca mı anlamak lazım?”
İzmir Ticaret Odası Dergisi / Eylül sayısı(2008)
Read More